27 Ocak 2013 Pazar

BAŞKALAŞAN HAYATLARIN HİKAYESİ


                             Ancak UNUTULAN, DEĞİŞMEYEN 3 ŞEY; Doğmak, Yaşamak ve Ölmek.

Her birimiz ayrı hayatların birer parçası olduk ve olmaya devam ediyoruz. Ne doğacağımız yeri, ne de sahip olduğumuz aileyi seçme gibi bir durumumuz söz konusu. Bu belirsizlikte doğup yaşamaya çalışmak, farklı kültürlerin, inanışların, yaşam biçimlerinin içerisinde olmak, bizi biz yapan unsurlar. Bunları benimsememek ya da bir parçası olduğunu kabul etmek, sadece biz insanların elinde.

Doğmanın belirsizliği, gidişimizden bahsetmez. Yaşam biçimimizi bizler belirleriz. Ya yenilerini yaratırız, ya da var olana ayak uydururuz. Aslında tüm bu süreçte farklı yollardan aynı sonuca ulaşırız.

- "Doğarız",

- Farklı kültürlerde, farklı kimliklerle, farklı hayatlarda "Yaşarız"

- Ve karşı durulamayan "Sona" merhaba deriz.


 
 
Doğmak sanılır asıl olan...
 
Doğarız,
 
 Ne ailemizin nasıl olacağını,
Ne dinimizi,
Ne de hangi mezhebe ait olduğumuzu doğarken seçebiliriz.
Farklı kültürlerde yetişiriz,


Farklı hayatlarda yaşarız.
Ayak uydurmaya çalışırız.
Olmaya çalışırız,
Kendimiz olmaya,
Belki bazen oluruz
Belki de olduğumuzu sanarız.
Her şeye rağmen yaşamak için,

Çalışmamız gerekir;

Hangi koşullarda olursa olsun.
Nerede,
Ve ne şekilde olursa olsun.
Bazen renkli,

Bazen çileli.
Kimi zaman tüm bunlardan kaçmak isteriz.
Ve Kaçarız
 
 
Başka ülkelere,
Başka diyarlara,
Ama yalnızca uzaklara.

El değmeyeceğini sandığımız,

Ama değdirdiğimiz ellerimizle mahvettiğimiz.
Yarattığımız karmaşanın içinde,
Kaybolduğumuz.
Ulaşmak isterken,
Kendimizi yitirdiğimiz.
  
İster Fakir olalım,
İstersek zengin.
Doymaz, SAVAŞIRIZ.

Ve yine kaybeden biz oluruz.

Üretiriz,

Tüketiriz,

Fazlalaşınca,
Kurtulmak isteriz.

Yaşarız yinede,
Yaşlanırız.

Ve kaçamayız kaçınılmaz sondan.

Zamanlı ya da zamansız,
ÖLÜRÜZ.


20 Ocak 2013 Pazar

KURUMSAL İLETİŞİM



Son dönemlerde bir çok kişi görüyorum; konuşamayan, aktaramayan, anlaşamayan. Bunların tek bir nedeni var aslında; İLETİŞİM-SİZLİK. İster aynı dili konuşmadığınızı ifade edin, ister frekans tutmadı deyin, ister biz değil egolar konuşuyor deyin yollar aynı yere, aynı sonuca çıkıyor.

Son yıllarda iletişimin oldukça önemli olduğunu düşünen kurumlar, ileriye daha vizyonel bakabilmek, kurum olarak aynı dili konuşup, aynı duruşu sergileyebilmek ve yaşanan sıkıntıları giderebilmek adına Kurumsal İletişime olan ihtiyacı görüp ilgili departmanlar açmaya başladılar. Ancak ne yazık ki bir çok kurum, ilgili bu birimin hala hangi görev ve sorumlulukları üstlenebileceği konusunda bilgisiz. Bu da departmanların kendi işlerini yerine getirememesine neden olduğu gibi, yeni iletişim problemlerinin oluşmasının da temellerini atıyor.

Bugün eski dosyalarımı karıştırırken elime yüksek lisans tezim geçti. Konu; "Bir Kurumun Kurumsal İletişim Süreci ve Bu Süreçte Kurum Liderinin Rolü".  Uzun uzun yazmak dökmek isterim; ama ara ara paylaşmanın daha faydalı olacağı kanısındayım. Bu nedenle çok detaya girmeden, Kurumsal İletişimin Görev ve Tanımdan kısaca bahsedip, Tezimin Sonuç kısmını sizlerle paylaşıp bir çıkacağım ;)


Kurumsal İletişim Nedir?

 “Kurumsal İletişim” kurumlarda iş hedefleri doğrultusunda ürün, hizmet ve/veya kurum markasının itibar ve entegre iletişim süreçlerinin tüm sosyal paydaşlar ve kamuoyu nezdinde kurum vizyon, misyon ve değerlerini yansıtacak şekilde yönetimidir. Kurumsal İletişim ürün, hizmet, fikirlerin benimsenmesi ve satın alınması konusunda ikna süreçlerini de kapsar.

Kurumsal İletişim Yöneticisi, Kurumsal İletişim'i şirket içinde hayata geçiren alanında uzman ve yetkili kişidir. Çalıştığı kurumda Yönetim Kurulu Başkanı, CEO, Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ya da Direktöre rapor eden, kurumun itibarının yönetilmesi ve paydaşlarla iletişimi yöneten kişi olmakla birlikte, karar alma ve bütçe kullanma yetkisine sahip, Kurumsal İletişim'den en üst düzeyde sorumlu kişidir.

Şirketin (kurumun) vizyon, misyon ve değerleri çerçevesinde belirlediği iş hedeflerinin gerçekleştirilmesi için, stratejik iletişim planının hazırlanması, mutabık kalınan bu stratejik iletişim planının icra edilmesi ve bu çerçevede yapılan entegre iletişim faaliyetlerinin ölçümlenmesi ve raporlanmasıdır.

Kurumsal İletişim Yöneticisinin işini etkin yapabilmesindeki temel nokta, “kurumun temel stratejileri, dönemsel politikaları, kriz teşkil edebilecek durumlara dair bilgilerine” erişim kalitesi ile yakından ilgilidir. Kaliteden kasıt bu bilgileri olabildiğince önceden (kriz vb. durumlarda anında), açık ve net bir şekilde alabilmesi, yorumlayabilmesi, gerekli hallerde geri besleme yapabilmesi, tüm bunların sonucunda da kurumun stratejik iletişim planını oluşturup, etkin yönetebilmesine imkân verir.

Kurumsal İletişim fonksiyonları içerisinde yer alan iş kalemlerini çeşitli iş kollarından da destek alarak yürütür.

"Kurumsal iletişim canlı organizmalardaki kan dolasımına benzer. Eğer kurumsal iletişimde bir sorun olursa, dolasım sistemlerinde gözlemlenen sorunların sonucunda olumsuzlukların yasanması kaçınılmazdır "


Kurumsal İletişim'in fonksiyonları nedir?

Kurumsal Kimlik ve Tanıtım
- Marka değerini koruyacak ve yükseltecek şekilde, tutarlı ve kurumsal kimliğe uygun (vizyon misyon-kurum görsel kimliği-belirlenmesi) şekilde yapılmasının sağlanması
- Kurumsal kültürü geliştirmeye yönelik yazılı, işitsel ve görsel materyalleri hazırlamak, yapım, yayın ve tanıtım çalışmalarını yürütmek,
- Marka kimliğinin gelişimine ve tanıtılmasına yönelik Web Tv ve Kurumsal Tv yayınlarının yürütülmesini sağlamak (Bu çalışmalar konuyla ilgili çözüm ortaklarıyla birlikte özel bütçelerle yürütülür)
- Kurumsal Tanıtım Filminin kurum hazırlanma sürecinde amaca ve hizmete yönelik çalışmaları belirlemek ve ilgili birimlerle yürütmek
- Kurumsal web sitesinin planlanan iş süreçlerine ve içeriğe göre yönetilmesi, güncelliğinin ilgili birimlerle ya da firmalarla sağlanması 
- Kurumiçi iletişimi kuvvetlendirici e-bülten, gazete, dergi hazırlıkları sürecini yönetme

İç/dış İletişim
- Kurum içi ve kurum dışı hedef kitleye bilgi verme,
- İç ve dış paydaşları arasındaki iletişimin kesintisiz, sürekli ve düzenli sağlanması için ilgili kurum ve kuruluşlarla işbirliği yapmak
- Ajans ve diğer iş ortaklarının hazırladığı işlerin, kurumun iletişim stratejisine uygunluğunu tespit etme, ajansı ve ilgili çözüm ortaklarını ilgili birimlerden aldığı briefler doğrultusunda yönlendirme,
-    3rd party olarak adlandırılan ek hizmet sağlayıcılarla (ajans, matbaa, satış vb) firma içi iletişim ağını kontrol etmek, ilgili birimler arasındaki iletişimde kurumun iletişim stratejisine uygunluğunu tespit etmek ve gerekli düzenleme ve uygulamaları gerçekleştirmek,

Kurumsal İtibar Yönetimi 
Kurumsal itibar; bir kurumun en önemli varlıklarındandır. İyi bir kurumsal itibarın birçok faydaları vardır.
Bu faydaları şöyle sıralayabiliriz;
1- Müşterilerini daha kolay etkiler,
2-  Marka sadakatini artırır,
3-  Kolay ve ucuz kredi bulur,
4-  Rekabet avantajları sağlar,
5-  Tedarikçiler daha kolay elde tutulur,
6-  Kurumsal yapı daha etkin hale gelir,
7-  Satış avantaları sağlar,
8-  Kaliteli eleman bulmaları kolaylaşır.

Lider / CEO İletişimi
- Sektör haberlerini takip ederek, firma yetkililerinin firma hakkında haberlerine yer vermek
- Katlımı gerçekleştirilecek televizyon, radyo, kongre ve seminer programlarında içeriklerin oluşturulması,

Kriz yönetimi

Gündem Yönetimi
Değişen güncel olaylarla ilgili, ilgili birimlerin basında yer almasını sağlamak, sektöre yönelik özel çalışmalar yapmak,
Gündem haberleri ile ilgili metinlerin hazırlanması için ilgili ajansa/kişiye brief vermek

Etkinlik Yönetimi
- Kurumsal organizasyonların gerçekleştirilmesinde ilgili birimlerle işbirliği içerisinde yürütmek, (Fuarlar, Davetler, Özel müşteri ağırlama hizmetleri, Açılışlar(Lansmanlar),
- Kurum kimliğine yönelik özel organizasyonların kurgulanması,  ilgili çözüm ortaklarının bulunması ve işleyişin koordinasyonunun sağlanması... (Bu çalışmalar konuyla ilgili çözüm ortaklarıyla birlikte özel bütçelerle yürütülür)
- Sosyal paylaşım siteleri ve diğer uygun mecralarda, marka iletişiminin gerçekleştirilmesi adına destekte bulunulması (Bu çalışmayı Sosyal Medya ajansları, iletişim, pazarlama departmanlarından aldığı briefler ve kurum içi tasarım departmanı desteği ile gerçekleştirir)
-
Kurumasal bilincin geliştirilmesi konusunda ilgili kongre ve seminerlerin düzenlenmesi,

Medya/Basın Mensupları İlişkileri
- Basın ilişkilerini kuvvetlendirici görüşmeler ayarlamak,
- Basın özel davetler düzenlemek,
- Basın özel etkinlik (fuar, kongre, seminer vb) organizasyonlarını gerçekleştirmek,
- Basın bülteni, özel röportajlar, sektör ile ilgili çeşitli haber içeriği oluşturma (iletişim, pazarlama, mimar, ik, finans, satış konuları) ve bu içeriği ajans/metin yazarına ileterek kurum kimliğine uygun yazılar hazırlatma
- 1 yıllık pozitif basılı haber yayın süresini, internet haber girişlerini, sosyal medya beğeni oranlarını yönetim ile belirlenen oranda arttırma ve aylık, 3 aylık, 6 aylık ve 1 yıllık periyodlarla raporlanmasını sağlama

KSS (Kurumsal Sosyal Sorumluluk)
Üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ile marka bağlılığını kuvvetlendirici sosyal sorumluluk projelerini hayata geçirmek, gönüllü katılımlı sosyal sorumluluk projelerinin yürütülmesine destek sağlamak ve sosyal taraflarla iş birliği içinde bulunmak

Kurumsal İletişim Başlığı Altında Görülebilen Diğer Fonksiyonlar

Kurumsal Sponsorluklar / Spor-Sanat Faaliyetleri Yönetimi (Şirkete özel)

TEZİMİN SONUÇ KISMI DERKİ;


Küresellesen dünya ve kızışan rekabet koşulları nedeniyle kurumların yasamlarını devam ettirebilmeleri için daha çok efor sarf etmeleri gerekmektedir. Kurumsal iletişim, bir kurumun tam anlamıyla kurum haline gelmesinde belirleyici bir faktördür. Denilebilir ki; kurumsal iletişim ne kadar işlevsel ise kurumlar da o ölçüde işlevsel hale gelecektir.

Kurumsal iletişimin işlevsel hale gelmesinde ise kurumda söz sahibi olan, kurumların gidecegi yönü tayin edebilen liderlere büyük görevler düsmektedir.
Hayatın hiçbir evresinde iletişime girmeden yasayamayan insanlar, bu özelliklerini içinde bulundukları kurumlarda da devam ettirmektedirler. Tek baslarına gerçeklestiremedikleri şeyleri bir kurum çatısı altında gerçeklestirmek için bir araya gelen bireyler, amaçlarını belirleme ve bu amaçlara ulasma noktasında iletişime gereksinim duymaktadırlar. Böylece kurumsal iletişim süreci de ortaya çıkmaktadır. Kurumsal iletişimi, sadece kurumları oluşturan bireyler açısından düşünmek bir eksikligi dogurur. Kurumsal iletişim, kurum açısından da düşünülmelidir. Çünkü, kurumun da çalışanları ile iletişime girmeye ihtiyacı vardır. Bu bağlamda kurumsal iletişim, hem kurumun kendışi hem de kurumu oluşturan bireyler için kaçınılmaz bir öneme sahiptir.

Kurumsal iletişim, modern dünyada, rekabet şartlarının ağırlaştığı piyasa koşullarında, kurumların ayakta kalabilmeleri için yaşamsal değere sahiptir. Kurumun hem dış çevrede nasıl tanındıgı, bilindigi, hatırlandıgı; hem de çalışanlarının gözünde nasıl bir yere sahip olduğu önemli bir konudur. Kurum çalışanlarının bulundukları kurumun felsefesini bilmesi, kurum amaçlarından haberdar olması, kendilerini bu amaçlar doğrultusunda çalısmaya motive etmeleri, bulundukları kurumda mutlu olmaları, ancak etkili ve ideal bir kurumsal iletişim düzeniyle gerçekleşir.

Bu nedenle kurumlar, ilerlemek, gelişmek, büyüyebilmek için bazı hedefler saptamalı, planlar, stratejiler geliştirmelidir. Bu belirlenen noktalara ulasabilmede ise en alt çalışanından üst kademe yöneticisine kadar kurumun üyesi olan herkese görevler düsmektedir. Hedefleri saptayanlar yöneticiler olsa da bunları alt kademe çalışanlar olmadan gerçeklestirebilmeleri olanaksızdır. O halde en alt kademe çalışanından en tepe yöneticisine kadar tüm kurum üyeleri arasında bir diyalog ve etkileşimin olabilmesi bir zorunluluktur ve kaçınılmaz bir durumdur. Bu noktada kurumsal iletişimin önemi ortaya çıkmaktadır. Kurumsal iletişimin etkin biçimde gerçeklesmesi için de insanları bireysel özellikleri ile etkileyebilen, bilgi birikimi yüksek, insani özellikleri gelismis liderlere ihtiyaç duyulmaktadır.

Başarılı bir kurumsal iletişim, çalışanları mutlu etmekte, onlara değerli olduklarını ve kendilerine değer verildigi hissini aşılamakta, iş doyumu ve performansı artırmakta, kurumun iç isleyişini düzene sokmakta, görev ve sorumlulukların şablonunu ortaya koymakta, böylece oluşabilecek olası aksaklıkların ortadan kaldırılmasında yardımcı olmaktadır. Günümüzde kurumların başarısı, kendi içinde bütünlesebilmesinden geçmektedir. Kurumsal iletişim ise bu yönde bir bütünleşmenin sağlanmasında üzerinde durulması gereken en etkili araçtır.

Liderlerin her şeyden önce birer iletişimci olması, etkili iletişim becerilerine sahip olmaları gerekmektedir. Lider ile çalışanlar arasındaki iletişimin güçlü olması, kurumsal iletişimin de güçlü olacagı sonucunu beraberinde getirir. Liderler, kurumda önemli görevlere sahiptirler. Liderler, kurum çalışanları ve dış çevre için önemli hedefler saptarlar. Saptanan bu hedeflere ulasmak için ise iletişime ihtiyaç vardır. Belirttigimiz kurumsal bütünlesmenin sağlanmasındaki en önemli görevlerden biri lidere düsmektedir. Lider ise bu bütünlesmeyi gerçeklestirirken bünyesinde var olan etkili iletişim becerileriyle insanları pesinden sürükler. Liderlerin önemli özellikleri arasında takım ruhu oluşturma ve çalışanları belirlenen amaçlara motive etmek yer almaktadır. Bu durum da ancak iletişim sayesinde gerçeklestirilebilir.



21 Aralık 2012 Cuma

Günü Fırsata Çevirmek... ( The best marketing tool is the meaning of the day )


Aylardır Dünya’nın gündeminde yer alan “ 21 Aralık ” söylentisi bir çok yaratıcı çalışmanın da aslında ilham kaynağı oldu. Kıyametin kopacağına inananlar bir tarafa dursun, işin ticari ve ekonomik boyutu, farklı meslek gruplarına yaradı.

Ülkemizde kıyametten zarar görmeyecek olduğu düşünülen İzmir’in Şirince köyü haftalardır bugüne ve öncesindeki birkaç güne hazırlanıyordu. Restoranlarda güne özel menüler hazırlandı. Çarşı esnaf günün anlam ve önemini belirten özel t-shirt, kupa, yastık kılıfı vs gibi hediyelik eşyalar üretti. Ev erkanları, yeterli gelmeyeceği düşünülen konaklama alanlarına destek vermek ve para kazanabilmek adına evlerini düzenleyerek  yeni konakhaneler oluşturdu. Hal böyle iken bölge, hayal bile edemeyeceği bir gelir aracı buldu.

Sadece Şirince sakinlerine yaramadı tabi bu. Haber kanalları bahsedecek yeni bir konu bulmuş oldu. Karikatüristler coştu. Ve bugün, bugünü reklam aracı olarak kullanan zekalar konuştu. Yeşil Efe, Yeni rakı ve Efes hazırladıkları reklam çalışmasıyla benden ve eminim ki bir çok kesimden takdir aldı ve almaya da devam ediyor.

Önemli olanın, firmanın iç yapısından, ürettiği ürününden sadece yola çıkarak hareket etmek değil, çoğunluğun o gün dikkat ettiği, gündeminde olan konulardan beslenerek “nabza şerbet dökebilmek” olduğunu anlamak gerektiğini unutmamak gerekiyor.



5 Ekim 2012 Cuma

Marka İnşa Etmek, İyi Bir İsme Sahip Olmakla Başlar!





Hayatımızın her anında, her dakikasında bizi biz yapan şeyle, ismimizle çağrılırız. Doğacağımız günün bilinmesinden itibaren türlü türlü planlar yapılır hayatımıza dair. “Doğmamış çocuğa don biçmek” deyimi de buradan gelir. Önce cinsiyetimize dair tahminler yapılır; sonra, kız olursa “şu”, erkek olursa “bu” ismi koyarız, tartışmalarının ardından gideceğimiz okulların planlanmasına kadar devam eder bu fikir alışverişi. Aslında geçmişten gelir özü.  Eski Türkler, bir insanın adı ile alın yazısı arasında bir bağ olduğuna inanırdı; çocuğun isminin onun ruhu gibi olacağı kabul edilirdi. Kolektif bilinçaltımıza yerleşmiş bu geleneklere bağlı olsa gerek, bugün hala bir çocuğa isim verilirken “adıyla yaşaması” dilenir.  Doğduğu anda kulağına ezan okunarak ismi üç kere söylenir.

Soyadımıza bakacak olursak, soyağacı kavramı da kökenimizin nerelere kadar ulaştığının bir belirleyici değil midir? Bir insan için isim ne kadar önemliyse, oluşturulacak yapı için konulacak isim de bir o kadar önemlidir. Bir markayı marka yapan, ismindeki ruhuyla, yapısındaki ruhun bütünleşmesinde de gizlidir. Oluşturulmak istenen algının başlangıç noktasıdır isim. Düşündüğünüz oluşumu taşıyabilecek, bir anlamı olan ve hafızada kalıcı marka isimlerinin ayırt ediciliği yüksek kabul edilir. Marka, olumsuz çağrışımlara neden olmamalı ve zaman darlığı gibi bir takım olumsuz faktörlerin etkisiyle karar vermeyerek, potansiyel müşteri için çekici bir özellikte olmalıdır. John Sherry “Pazarlamacılar toplumsal mühendis ve davranış mimarları olarak markalar aracılığıyla anlam üretirler.” der. Bir markanın ismi, bizim zihnimizde oluşacak marka algısının temelini oluşturur. Markanın ismi olmadan markanın ne kişiliğinden, ne de anlam dünyasından söz edilebilir.

Marka ismi, ürün ya da hizmetin niteliğine ve  şirket amaçlarına uygun olmalıdır. Marka isminin tek bir ürüne mi, yoksa bir ürün ailesine mi verileceğine karar verilmesi gereklidir. Sonradan genişleyecek bir marka yelpazesi düşünülüyorsa veya bir marka ailesi oluşturulacaksa, “marka ismi” başlangıçta bu kararlara uygun olarak tasarlanmalı ve belirlenmelidir. “Ana marka ismi”nin, ürün gamını genişletme kararıyla oluşturmak istediği yeni marka türevleri, kimi zaman ana markanın önüne geçebilir. Ana markanın önüne geçmesinden hoşnutsuzluk yaşayan marka sahipleri, geliştirecekleri yeni iletişim stratejileriyle bu durumu bertaraf etmeye çalışırlar. Bu tarz durumlarla karşılaşmamak adına marka yaratım sürecinde, markanın nerede durması gerektiğine başlangıç stratejilerinde yer verilmelidir.

Al Ries “Bir marka inşa etmenin yollarından birisi de daha iyi bir isme sahip olmaktır. Tüm diğer faktörler eşitken daha iyi isimli bir marka liderliği kapacaktır.” 


Başarılı bir marka inşası sürecinin en önemli kararlarından birisi marka isminin belirlenmesidir. Marka ismi bulurken yaratıcılığın önemi yadsınamaz. Ancak salt yaratıcılıkla marka ismi geliştirmek de tek başına  yetersiz kalmaktadır.  İster hiçbir dilde anlamı olmayan marka isimleri, ister bir kavramı çağrıştıran isimler olsun, her durumda bir markaya isim vermeyi stratejik bir tasarım süreci olarak ele almak gerekir. Bir şekilde marka isimlerinin insanların duygularına hitap etmesi de iyidir. Ancak sadece duygusal kaygılarla seçilen isimler, ileride telafisi zor hatalara yol açabilir. Yaratıcılığın yanı sıra isimlendirme tekniklerine hakim olmak, dilbilim ve anlambilimsel ögeleri uygulamaya katmak, harflerin anlamlarını, şekilbilimsel esasları dikkate almak gerekmektedir. Her isim akıllarda kalan, tercih edilen, başarılı, güçlü bir marka yaratamaz. Bir de “marka olmak” deyimi kullanılır. Her marka gerçek anlamıyla marka olamaz, başarılı olamaz, akıllarda yer edemez. Her isim “marka” olamaz.



Marka Danışmanı Duygu Phillips “İsmin Marka Hali” kitabında   ısrarla; “Marka isimleri bulunmaz, tasarlanır. Çünkü artık bulacak isim kalmadı. Sözlüklerdeki isimler tükendi. Hepsi tescilli. Bundan böyle yaratmak gerekiyor. Farklı sesleri, farklı heceleri bir araya getirmek, ama bunun sonucunda anlamlı, doğru çağrışımlar yapan, farklı dillerde sorun yaşatmayacak, hedef kitle tarafından benimsenecek, anlaşılacak, rakiplerinden kolaylıkla ayırt edilecek isimler tasarlamak gerekiyor. Bunun yolu da belli bir birikim ve deneyimden geçiyor. Belli kurallara, tekniklere ve stratejiye sadık kalarak yaratıcılığı devreye sokmak gerekiyor.” diyor.

Bir marka ismine karar verilirken
1- Bir markaya isim araştırılırken önce söz konusu ürün-servis kategorisinde ürünün  fiziksel ve duygusal içeriğini araştırmakla işe başlamak gerekir. Marka ürünü ile oluşturulacak kişilik uyumu oldukça önemlidir. Aynen eski Türklerde olduğu gibi marka sahibinin “hangi ruhu" isimlendireceğine karar vermesi gerekir.
2-  Marka ismi kolay telaffuz edilebilir ve hatırlanabilir olmalıdır.
3- Marka ismi bulurken ulaşılmak istenen hedef kitle ile birlikte, aynı ürün kategorisindeki diğer firmaların da isimlerini incelemek gerekir. Oluşturulmak istenen marka mimarisi ile, pazardaki rakiplerin nasıl önüne geçilebileceği de düşünülmelidir.  
4- Uluslararası pazarlara açılmak isteniyorsa ilgili dillerde olumsuz veya uygunsuz bir anlamı olmamalı,
5-  Toplumsal açıdan kötü çağrışımları olmamasına dikkat etmek gerekir. Olumsuz anlam taşıyan, argo çağrışımları olan veya markayı kendi kategorisinden uzaklaştıracak isimleri elemek doğru olur (Semantik eleme). Kulağa hoş gelmeyenleri, telaffuzu zor olanları da elemek gerekir (Fonetik eleme). Ayrıca görsel olarak  logo yapımına uygun olmayacak isimleri de elemek gerekir (Tipografik eleme)


İsmin Marka Hali
Posted by Naming House
Güzel bir fikir. Araştırma. Üretim. Hummalı çalışmalar…
Bir ürün doğar.
Ama ismi yoktur.
Eşe dosta sorulur.
Beyin fırtınası yapılır.
Bir isim “hoşa gider”.
Tescil başvurusu yapılır.
Red gelir.
Benzerleri vardır.
Yeni isimler aranır.
Ama nereden başlamak gerekir?
Hoşa giden marka stratejisine uygun mudur?
3-5 alternatif bulunur.
Tescile takılır.
Tescil aşılır.
Domain alınamaz.
Websiz kalınır.
Bu arada marka lansmanı gecikir.
Bazen lansman yapılır.
İsim tescile takılır.
Lansmandan sonra isim değiştirilir.
Marka ismi bulmanın ciddi bir iş olduğu işte o zaman tam anlamıyla anlaşılır.

Duygu Phillips