29 Haziran 2010 Salı

"Tarih Yazalım" İstanbul Sonisphere Festival


Haftalardır beklenen bir konser dizisi geçtiğimiz günlerde bizlerle buluştu. 11 ülkede gerçekleştirilen ve bu zamana kadar düzenlenen en kapsamlı rock festivali olarak bilinen Sonisphere Müzik Festivali'nin Türkiye ayağı, 25-26 ve 27 Haziran'da İnönü Stadyumunda gerçekleşti. Stadyum aslında bu tarz kalabalıklara hep alışıktı ancak sloganlara alışık olan İnönü'nün müzikle bulşması bu sefer daha farklıydı.

İnsanlar sahneyle o kadar çok bütünleşmişlerdi ki... Böyle konserlere aç olan türk gencinin, medeni bir şekilde ve olağan üstü bir şekilde duygularını, isyanlarını müzikle haykırmaları kadar doğal ne olabilirdi ki.. Sadece bizler değil, Rammstein'dan Slayer'a, Manowar'dan Metalica'ya kadar gelen tüm gruplar türk seyircisine olan hayranlıklarını sürekli ile getirmekten kaçınmadılar.

İlk günün yoğunluğu hafta içi olmasına rağmen görülmeye değerdi. Ee ne de olsa sahneye çıkacak olan grup Rammstein'dan başkası değildi. Genelde sert sözleri ve pornografik showlarıyla dikkat çeken grubun sahnesine bu sefer alevler hakimdi.

"Bir Alev Yağmuru Mudur Gökyüzünden Düşen?"

Rammstine'nın sahnesi inanılmazdı. Adamlar öyle bir sahne showu hazırlamışlar ki, insanlar hiç bir anı kaçırmamak için ne yemek yemeye ne de tuvalete gitmek için yerlerinden ayrılmaya yeltendiler. Toplasanız belki üç şarkısı ezberlerinde vardı seyircinin; ancak o üç şarkı bile bizleri onlara onları ise bize bağlamaya yetti. Bir ara nerden geliğini bilmediğimiz bir zodiac bot seyircinin üstünde ordan oraya gezinmeye başladı. Sonrasında sahnenin içine doğru roketler fırlatıldı. Bizler yine" Bu işte bir yanlışlık var; ters giden bir şeyler var." düşüncesiyle tırnaklarımızı yemeye :p başlamışken konseptin bir parçası olduğunu hemen sonrsında öğrendik:)

Ve Metalica

Metalica'nın Türkiye'ye bu ilk gelişi değil, ancak bu gelişlerinde biraz daha şaşırdıklarını söyleyebilirim. Şarkılarını tek bir ağızdan onlarla birlikte haykıran tam 40 bin genç... Bunun da karşılığını en uzun süre sahnede duran headliner olarak seyirciye gösterdi. Normalde 1,5 saatlik sahne performans süresini aşarak 2 saati aşkın bir süre sahnede istenilen tüm parçaları seslendirdiler. Buna bizim şaşırdığımız gibi sanırım onlar da kendilerine biraz şaşırdı. . Bu tabi ki, bulunması zor biz zeyircilerin mükemmelliğinden kaynaklanıyordu.

Organizasyon Notları:

* Konser alanında bazı yerler gereksiz yere boştu. Görüntü açısından pek hoş durmuyordu
* Organizasyon gövenliği hariç Stadın kendi güvenliği inanılmaz iyiydi. Öyle ki seyirciye arkalarını döndüklerini bir kez bile görmedim.
* İçeceklerin Tuborg ve fiyatlarının da 7,5 TL olması yetmezmiş gibi satılan sandiviçlerin, hamburgerlerin son kullanma tarihlerinin de geçmiş olması organizatörlere yakıştırılmadı
* Güvenlik sınırları net bir şekilde belirtilmemişti. Öyle ki, sahne önünde acil bir durum olması durumunda  Ambulans'ın alana girme olasılığı yok denilecek kadar azdı.
* Manowar'ın basçısının türkçe konuşması herkesi şoka soktu:)

 

1 yorum:

begüm dedi ki...

neden ben gidemedim:((